Türkiye, önce “çizmelerim sedyeyi kirletmesin” diyen işçiye şaşırdı, bugün
de ölen kardeşinin madenden çıkarılırken sarıldığı battaniyeyi “bir başkasına
lazım olur” diye Kızılay’a iade eden madenciye.
Bu kadar normal ve olağan olması gereken davranışlara Türkiye’nin neden
şaşırdığının haberi ise bugün İzmir’den geldi. Ambulansın şemsiyesine
çarpmasına sinirlenen manav, ambulansta görevli sağlık memurunun burnunu
kırmış, olaya tepki gösteren arkadaşlarını döner bıçağı ile kovalamış, yetmemiş,
ambulansın arkasından attığı taşlarla camlarını kırmış. Bu arada bu kargaşa
içerisinde acilen hastaneye götürülmeye çalışılan hasta da hayatını kaybetmiş.
Kısacası bu ülke, sedyeyi kirletmemek için çizmesini çıkarmayı düşünen
ve bir başkasına lazım olur diye ölen kardeşinin çıkarıldığı battaniyeyi Kızılay’a
iade eden madencilerle, şemsiyesine çarpıldığı için bir hastanın ölümüne neden
olan manavların ülkesi.
Diyorum ki bu ülke ikiye bölünsün. “Madenciler” bir tarafına “Manavlar”
öbür tarafına yerleşsin. Kalanlar da hangi tarafta yaşamak istiyorlarsa o
tarafa yerleşsin.
Herkes istediği tarafta, istediği gibi yaşasın ve böylece ülkeye de huzur
gelsin!