Soma Faciasına gösterilen en tuhaf tepki, kuşkusuz başbakanın kendisine
yuh çeken vatandaşlara gösterdiği tepkidir. Bunu bir kenara koyuyorum.
İkinci en tuhaf tepki ise başbakanın müşavirinin bir vatandaşa
gösterdiği tepkiye gösterilen tepkidir.
Efendim, başbakanlık müşavirinin bir vatandaşa gösterdiği olağan dışı
tepkiden sonra gelişen olağan dışı (bu olaydan sonra müşavirin rapor alması,
müşavirin AKP Sözcüsü tarafından savunulması, müşavir hakkında herhangi bir
adli takibat yapılamaması) tepkiler, vatandaşı da doğal olarak kendi olağan
dışı tepkisini göstermeye itti.
Bunlardan ilki, müşavirin doktora diplomasının iptali için mezun olduğu
okula mail gönderilmesi kampanyası idi. Gelen yoğun talepler üzerine okul
tarafından yapılan açıklamada adı geçen kişinin mezun olmadığı ve okula kayıt
yaptırdıktan sonra okulu bıraktığı belirtildi.
Benimse aklıma takıldı: velev ki okulu bitirmiş olsaydı, yerde yatan
birini tekmelemek doktoranın iptalini gerektirir miydi?
Müşavire gösterilen ikinci tuhaf tepki ise, bir yazarın müşaviri
düelloya davet etmesiydi. Tabi ki bir kişiyi düelloya davet eden ilk yazar bu
yazarımız değildi. Ancak merak ettiğim, şiddet, sözün bittiği yerde başladığına
göre, yazarımızın sözleri bitmiş miydi ki müşaviri düelloya davet etti?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder