Nasıl bir ülkeyse burası, birbiriyle çatışan iki insanı yine aynı yerde
buluşturmayı ve kaderlerini birleştirmeyi başardık. Tıpkı 12 Eylülde olduğu
gibi.
Abdullah Öcalan da Engin Alan da şu an hapiste Yargıtay tarafından
onaylanmış cezalarını çekmekteler ve çıkmalarına da daha uzun zaman var.
Bu arada 8 vekilden yedisi hapisten çıkınca Engin Alan’ın durumu
tartışmalı hale geldi ve onu da çıkarmak için çareler aranmakta.
Bulunan ve seslendirilen en makul formül ise bir anayasa/yasa
değişikliği yapılarak, “kesinleşmiş hapis cezalarını çekmekte olan milletvekillerinin
cezalarının infazının dönem sonuna bırakılır” hükmünün getirilmesi.
Evet, bu formülle Engin Alan’ı hapisten çıkarmak mümkün. Fakat
yapılacak bu düzenleme, ilk seçimde milletvekili seçilecek Abdullah Öcalan’ı da
milletvekili seçilecek diğer hükmü kesinleşmiş mahkumları da hapisten
kolayca çıkarabilir
Artık Öcalan’ın “asılmamak şartıyla”
Türkiye’ye teslim edildiğini bilmeyen yok. Nasıl verilen bu söz Avrupa Birliği
uyum yasaları çerçevesinde idam cezası kaldırılarak yerine getirildiyse, Öcalan’a
affın da Engin Alan’ı hapisten çıkarmak bahanesiyle yerine getirilmesi de
mümkün.
Söylediklerim çok mu komplocu? O halde söyleyin bakalım, Mustafa Balbay
mı hapisteki BDP’li vekilleri çıkardı yoksa BDP’liler mi Balbay’ı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder