İnsan bilmediği konularda
konuşmamalı, yazmamalı.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi
olmamak lazım.
Bu görüşlere aynen katılıyorum.
Yıllarca da savundum. Peki, insanın çok iyi bilmediği bir konuda bildiği
kadarıyla çıkarımda bulunma hakkı var mı? Bilimsel iddiada bir yazı veya
konuşma değilse?
Ne olursa olsun, kim ne derse desin
seyrettiğim bir güreşle ilgili çıkarımımı yazıyorum. Sürç-ü lisan edersem
şimdiden affola.
Efendim, yıllar önce güreş
seyrediyorum televizyonda. Yağlı güreş değil, minder güreşi bir uluslararası müsabaka.
Güreşçinin biri sanıyorum faul yaptı ve ceza aldı. Cezayı görünce isyan ettim:
-Penaltı bile bundan daha insaflı bir
ceza!
Evet, ceza alan güreşçi yüzükoyun
mindere uzandı öyle duruyor. Diğer güreşçi üstte oyun yapıyor. İsyan
edilmeyecek gibi değil, futboldaki penaltı cezasında hiç olmazsa kaleci var.
Basketboldaki ceza atışı hem zor hem de ribaunt hakkı var cezayı yiyenin.
Biraz seyredince yanıldığımı hemen
anladım. Cezayı yiyen güreşçi, mindere iyice yapıştı. Diğeri öyle yaptı böyle
yaptı bir türlü kündeyi atamadı. Anlaşılan hiçbir şey göründüğü gibi değil.
Biraz sonra üstteki tam alttaki
güreşçiyi belinden kavradı tam kündeyi atıyordu ki alttaki nasıl yaptıysa
aniden dönüp üsttekini tuş etti.
İşe bakın; ben bu nasıl ceza diye
isyan ederken, alttaki güreşçi hiçbir şey yapamıyor derken üstteki güreşçinin
işinin daha zor olduğunu anladım. Hele alttakinin ani bir dönüşte üsttekini tuş etmesi tam bir şok oldu benim gibi bir güreş cahili için.
Diyeceğim o ki; hiçbir şey göründüğü
gibi değil. Her oyunun kendi kuralları şartları var. En önemlisi ise gözünüzün
gördüğüne aldanıp yanlış güreşçiye oynamayın. Kimin kimi tuş edeceği oyun
bitene kadar belli olmaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder