Ziyarete gittiğim şehir dışındaki bir işyerinden şehre dönüyorum.
-Doktor Hanım da sizinle gelebilir mi?
-Tabi ki.
Arabaya bindiğimde çok güzel, çok hanımefendi, çok sempatik bir kızla
karşılaştım. Tanrının verdikleriyle iyi bir hayat sürebilecekken yetinmemiş,
okumuş doktor olmuş. Üç yıl işyeri hekimi olarak çalıştıktan sonra şimdi de
uzmanlık sınavını kazanmış, istifa etmiş okumaya gidiyor.
Aynı işyerinde eğitimli, yakışıklı, mastırlı, evi-arabası olan ve her
şeyden önemlisi de adam gibi adam olan bir arkadaşım çalışıyor. Sordum, tanıyor
doktor hanım da. Hatta arkadaşımın adını duyunca yüzünde bir ışıldama oldu gibi
geldi bana.
Doktor Hanımı indirdikten sonra gittiğim yerden hemen telefona
sarıldım, arkadaşımı aradım:
-Sen bu doktor hanımı tanıyorsun değil mi?
-Evet.
-Peki, evleneceğin kişi bu kız değilse kim?
-Sorma, tam açılacaktım, uzmanlığı kazandı ayrıldı. Kısmet değilmiş.
Evet, aradan uzun yıllar geçti. Doktor Hanımdan bir daha haber
alamadık. Muhtemelen muayenehane, hastane ve evi arasında koşuşturma halindedir.
Evlenmiştir ve oğlunu da ÖSS’ye hazırlıyordur. Arkadaşım ise hala bekar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder