Yıllar önce bir reklam sloganı vardı:
-Örtünmek için değil giyinmek için…
Evet, bazıları için bir kültürdür giyinmek. Bazıları içinse sadece örtünmektir
kıyafet. Hele bizim nesil için bu tamamen böyleydi: büyüklerin eskileri
giyilir, yırtık kıyafet yerine yamalı tercih edilirdi. Sonrası, parasının
yettiğini almalar, hanım ne ütülediyse onu giymeler, ütülü yoksa az kirliyi
giymeler vs. Ya da bazı zorunluluklar, memurun kıyafet zorunluluğu gibi. Hiçbir
zaman bir tercih, bir zevk olmamıştır kıyafet.
Bugünlerde giydiğim şık ve “genç işi” kıyafetler ise oğlumun ısrarla
aldırıp giymediği kıyafetlerin heba olmaması çabasının eseri. Bu uğurda 16 kg
zayıfladığımı da itiraf edeyim. Oğlumun giymediği pantolon ve ayakkabıları
giyebilmek için boy ve ayak uzatma araştırmalarım ise sürüyor.
Bizim nesil ve genelde erkekler için istisnalar hariç örtünmektir
kıyafet. Oysa kadınlar için bir kültürden öte neredeyse yaşamın temeli haline
gelmiş durumda. Ne demiş ünlü bir film yıldızı:
-Ben kadınlar için giyinir, erkekler için soyunurum!
Doğru söylemiş. Zaten erkekler için kadının giyinmişi değil soyunmuşu
makbuldür. Ayrıca bir erkeğin asla ayağına bakmadığı kadının ayakkabı ve çanta
düşkünlüğü başka neyle açıklanabilir? Öyle kadınlar tanıyorum ki, iki kazak
eksik alsa evine temizlikçi alabilecekken, tek tatil gününü cam silmekle
geçiriyor.
Kısacası kadınlar arası bir meseledir giyim kuşam ve bir tutkudur
kıyafet. Ah bir de bedelini erkekler ödemese!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder