Birkaç günde ülkenin gündemi birden değişti: ayakkabı kutusundan çıkan
paralar, gözaltına alınan bakan oğulları, şaşırtıcı kişilerden beklenmeyen
açıklamalar ve tavırlar. Tam anlamıyla ortalık toz duman açıkçası.
İddialar doğru mu yoksa bu gizli güçlerin bir operasyonu mu tam olarak bilmiyoruz.
Toz duman dağılsın anlarız. Bu arada medya ve sosyal medyada “iktidarın sonu
geldi” şeklinde yorumlar da başladı. İşte
benim buna itirazım var. Söyleyeceklerim, son operasyonla ilgili değil yaşam
tecrübesi, bunu baştan söyleyeyim.
Diyorum ki bu ülkede yolsuzluktan dolayı iktidar değişmez. Çünkü:
- Bu ülkede, “ bal tutan parmağını yalar” diye bir atasözü vardır.
- Bu ülkede, “çalsın ama iş yapsın” diye başta olanlara verilen bir
avans vardır.
- Bu ülkede, “Benim memurum işini bilir” diyen başbakanlar olmuştur.
-Bu ülkede, bir hayali ihracattan mahkum olmuş birine stattaki halk
tarafından tezahürat yapılmıştır.
-Bu ülkede, parasını batıran bankere tekrar para yatıracağını söyleyen ve bu sözünü de tutan sonra da "nerede bu devlet" diye bağıran vatandaşlar olmuştur.
-Bu ülkede, parasını batıran bankere tekrar para yatıracağını söyleyen ve bu sözünü de tutan sonra da "nerede bu devlet" diye bağıran vatandaşlar olmuştur.
- Bu ülkede, yolsuzluğu herkes bildiği halde “benden bilmesin, kimsenin
ekmeğiyle oynamayayım” gerekçesiyle adli mercilere yardım etmeyen, bildiğini
söylemeyen insanlar vardır.
- Bu ülkede, insanlar hırsız-namuslu diye ayrılmaz, senin hırsız-benim
hırsız diye ayrılır. Namuslu olan enayidir.
- Bu ülkede, elindeki medyayı kendi menfaatleri için kullanmaktan
çekinmeyen, mitinglerinde döner-pilav dağıtan ve sonrasında her şey ortaya
çıkınca da ülkeyi terk eden bir liderin partisi yüzde yedi oy almıştır.
- Bu ülkede, kimse kamu kaynağını çaldığı için itibar kaybetmemiş ancak
az çaldığı için eleştirilmiştir.
...
Daha sayayım mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder