Kız etek giymişse tabureye çıkıp yukarıdaki raflardan dosya almak
zorunda. Biraz göğüs dekoltesi varsa da yerleri silmek zorunda.
Bu zorunluluk genelde oda arkadaşı izinde olduğu zaman. Kendisi olmadığı zaman da bu sefer
diğer arkadaşı aynı işleri yapmak durumunda. Yapmazsa? İşten atılma tehdidine
maruz kalma veya ceza alma durumunda.
Aslında işyeri bir kamu kurumu olduğundan öyle kolay kolay işten atılma
söz konusu değil. Fakat kızların bundan haberi yok. Çaresiz, bir süre bu duruma
boyun eğiyorlar.
Kızların biri 22 diğeri de 30 yaşında. Tacizcileri ise 60’ı geçmiş, eşinden
ayrılmış, bir eksikliğini giderme veya karşı cinsten alacağını almaya çalışan
amirleri.
Kuyruk sallama derseniz, taraflara şöyle bir bakınca aklın köşesinden
bile geçmez. Cesaret nereden derseniz, kızın birinin babası yok. Amca ve
dedeleri zaten miras dağılımında yamuk yapmışlar, kıza neden sahip çıksınlar
ki? Diğerinin de ondan kalır yanı yok.
Sonunda kızlar dayanamıyor ve müdüre şikayet ediyorlar. Müdür ise ne
düşünüyorsa artık işi sallıyor. Bu sefer de sorunu çözebilecek başka
yetkililere gidiyorlar.
Müdüre sorduğumda pişkin pişkin: “Evet onlar Vali Muavinine de şikayete
gitmişlerdi” diyor. Sonuçta oraya gitmek de işe yaramamış. O da topu tekrar müdüre
atmış ve sorun çözümsüz olarak kalmış.
Çözümsüzlüğü, biraz da olayın hassas ve ispatının zor olmasından.
Hassas, özellikle küçük yerlerde insanların isimlerinin çabucak lekelenmesine
yol açabilir. İspatının zor olması ise bu konuda disiplin ve cezai yönden işlem
yapılmasına olanak vermiyor.
Sonunda benim önerimle, kızlar aynı binadaki başka birimde çalışan iki
erkekle yer değiştirdi ve mesele de böylece halloldu. Anlattıklarına göre bir
daha başka bir tacizle karşılaşmamışlar.
Peki, bu kadar basitçe çözülebilecek bir konu neden yıllarca
sürüncemede kaldı ve neden onca yetkili bir çözüm getirmedi?
Birincisi, kızlar sahipsiz. Bir devlet büyüğü bir telefon etseydi
mesele hemen çözüme kavuşurdu. Son günlerde akıllardan çıkmayan milletvekili
oğlunun karakol baskınında olduğu gibi.
İkincisi, olayı çözecek mercilerdeki yetkililerin mutlaka şikayetçide
kusur arayan ön yargıları:
-Kız kuyruk sallamasa adam bunu yapmazdı!
Şikayetçide kusur aramayan yönetici tabi ki daha kolay harekete geçer. Son
olaydaki yetkilinin, şikayetçi öğretmen kıza, “kızlarımız arkadaş seçerken daha
dikkatli olmalı” sözü de bir önyargıya işaret ediyor.
Evet, bütün mesele ön yargılardan kurtulmak. Yoksa ne çözülemeyecek bir
sorun var bu dünyada ne de korunamayacak
bir kadın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder