Geçen gidişimde, bir teyze, sağlık ocağının yardımcı
hizmetler personeline sitem ediyordu:
-Bir türlü halletmedin işimi.
-Az sabret, öbür tarafa taşınalım, halledeceğim. Ekimde
taşınıyoruz. Doktor sayısı üçe çıkacak. O zaman seni ötekine vereceğim.
-Aman aynısı olmasın da kim olursa olsun. Bir türlü
değiştiremedim şunu. Her namazdan sonra dua ediyorum yaradanıma, “doktorumu
değiştir Allahım” diye.
Ben teyzenin dileğini çok içten buldum ancak doktorunu
değiştirmek için neden sağlık müdürlüğüne başvurmak yerine sağlık ocağının
müstahdeminden medet umduğunu anlayamadım.
Bugün yine tansiyon ilacımı yazdırmak için sağlık ocağına
gittim. Kimlik numaramı girmemle adımı ekranda görmem bir oldu. Hemen ilacımı
yazdırıp çıktım. Anladım ki bekleme salonunu dolduranlar ve koridorda ayakta
bekleyenler diğer doktorun hastaları. Eskiden de iki doktor için sıra bekleyen
hastalar arasında bir fark vardı ancak bu kadar değildi.
Efendim, bizim sağlık ocağında iki doktor var. İkisi de
kadın ve hemen hemen aynı yaştalar. Bizim doktor izinli olduğunda birkaç defa
diğerine muayene olmuşluğum da var. Ellidört yıllık hayat ve hasta tecrübesi
ile konuşursam, ikisi arasında bana göre hiçbir fark yok. Fakat neden insanlar
diğerine muayene olmak için saatlerce sıra beklemeyi tercih ediyorlar ve hatta her
namazdan sonra yaradana dua ediyorlar anlamıyorum.
Ha, anlamadığım bir de kendi tavrım; her gidişinde sıra
beklemeden doktoruna muayeneni oluyorsun, diğeri ile arasında da bir fark
görmüyorsun. O halde sana ne birader, milletin neden diğer doktorun önünde sıra
beklediğinden?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder