On yaşımda ayrıldığım memleketimde onbeş yıl (üç dönem) aynı
kişi belediye başkanlığı yaptı. Bu sürede dişe dokunur hizmet olarak bir tek
mezarlık yaptı. Seçimleri kaybedince de ilk kendi gömüldü. Bundan da anlıyoruz
ki bu tek hizmeti de kendisi için yapmış.
Hal böyle olunca ve de memleket hasreti ağır basınca belediye
başkanı olmaya karar vermiştim. Kimseye söylemedim ancak bunun için ciddi ciddi
hazırlandım. Projeler, konuşmalar vs. Göreve gittiğim her yere de baktım,
memlekete yapabileceğim bir şey var mı diye.
Neticede bu düşüncem gerçek olmadı ve üç dönemden sonra
başka biri başkan oldu. Ondan sonra da başka partiden başka biri.
Fakat her ikisi de öyle hizmetler yaptı ki içimden “iyi ki
ben başkan olmamışım da memleketim bu hizmetleri kazanmış” dedim.
Hayır,” bu iki başkan çok iyi hizmetler yaptılar, en iyisi
bunlar” demiyorum asla. Sadece “benden daha iyi hizmet yaptılar, benim aklıma
gelmeyecek, hayal edemeyeceğim şeyler yaptılar” diyorum. Bir nevi “Germencik’i
Allah korumuş” kısacası.
Ancak aynı şeyi ülkem için söyleyemiyorum maalesef; “Cumhurbaşkanlığı
için şartlarım tutuyordu, beni seçmediniz, çok arayacaksınız” demekle
yetiniyorum şimdilik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder