Yunanistan’da seçimleri Syriza kazandı ve hızlı bir şekilde de işe
başladı. Şimdilik bize yansıdığı kadarıyla:
-Bir limanın özelleştirmesi durduruldu,
-Lüks makam araçlarının satılarak işten çıkarılanların tekrar işe
alınacağı duyuruldu,
-Savunma Bakanı Kardak kayalıklarına çelenk bıraktı,
-Başbakan Güzey Kıbrıs’ı ziyaret etti ,
-Maliye Bakanı da İngiliz mevkidaşı karşısına
bacak bacak üstüne attı.
Yunanistan’ı bilmem de bu icraatlar Türkiye’de büyük bir infial
yarattı. Ne de olsa “cumhurbaşkanı kırmızı ışıkta durdu” diye sevinen bir
milletiz biz. 2001 Krizi sırasında işe birkaç gün kendi arabalarıyla gelen ANAP’lı
bakanlar olmasa asla bu krizden çıkılamayacağına da inanıyoruz. “Meclisteki
çorba fiyatlarına zam yapılsa, vekil maaşları da düşürülse ülke bak nasıl ayağa
kalkacak” diyen insanımız da çoğunlukta.
O nedenle bizim de bacak bacak üstüne atan bir maliye bakanımız olsa
inanın şaha kalkacak bu ülke herhalde.
Oysa bana göre makam araçlarını satarak insanlara iş sağlanamayacağı gibi
insanların şova değil icraata ihtiyaçları var. O nedenle Yunanistan’dan bize
yansıyan icraatların komşu halka bir yararı olmayacağını düşünüyorum. Vaat
ettikleri gibi asgari ücret 750 euro olana dek böyle düşünmeye devam edeceğim.
Bir de köksüz siyasi hareketlere hep mesafeyle bakarım. Etkiye tepki
olarak kurulmuş partilerin iktidar olsalar bile kalıcı olmayacaklarına
inanıyorum.
Sahi, Syriza neden Komünist Parti veya diğer sol partiler yerine neden
sağcı bir partiyle koalisyon kurdu?
Onlar da kravat takmadığı için mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder