Bir yazıya yapılan yorum aynen şöyleydi:
-Neymiş, blog okuyarak zaman kaybedilmemeliymiş!
Blog yazan biri olarak benim yazıma yapılmasa da bu yorum beni çok
etkiledi. Aslında, yazı kötü bir yazı değildi. Ancak okuyanda böyle bir his
uyanmış anlaşılan.
Tabi ki yazan biri olarak, yazılarımızın hepsinin beğenilmesini, değer
verilmesini beklemiyoruz ancak okuyucuda böyle bir intiba uyanması ve bu
intibanın açıkca beyan edilmesi düşündürdü beni.
Yazarken de bu cümle hep aklımın bir köşesinde oldu. Bendeki sorumluluk
duygusunu pekiştirdi.
Evet, yazan insan okuyucuda bu hissi uyandırmamalı, okuyucuya ve zamanını aldığı insanlara saygılı olmalı.
Evet, yazan insan okuyucuda bu hissi uyandırmamalı, okuyucuya ve zamanını aldığı insanlara saygılı olmalı.
Fakat düşünüyorum da, blog yazarları olarak hepimiz amatörüz. İçimizden
geleni, tarihe not edilmesi gerektiğini düşündüğümüzü ve bir refleks olarak yaşananlar
hakkındaki fikirlerimizi/tepkilerimizi yazıyoruz.
Sayın Okuyucu, amatör olduğumuz ve acemiliğimiz nedeniyle hatalarımız
olabilir. İstediğiniz tadı her zaman verememiş de olabiliriz. Ancak şunu bil ki,
biz, “kendi fikrini değil söylemesi gerekeni söyleyen veya söylemeye memur
edilmiş köşe yazarları” değiliz hiç olmazsa. Doğru veya yanlış, içimizden
geleni söylüyoruz. Bunu yaparken de sizin zamanınızı boş yere almak niyetinde de
değiliz. Toplumu belli bir düşünceye sevk eden toplum mühendislerinin emrinde
değiliz ve hiçbir partinin/örgütün emrinde ise hiç değiliz.
Bizim adımız Hıdır, elimizden gelen de budur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder