-Okulumuz yandı!
-Evimiz uzak!
-Başımız ağrıyor!
Baştaki iki cümleyi anladık da üçüncüsü ne oluyor? Birden çok insanın bir
evi, bir okulu olabilir de başı nasıl
olabiliyor? Bizim başımız sadece bize ait olduğu için mi ağrımıyor yoksa?
Bir doktor arkadaşımızdan öğrendiğimiz kadarıyla, gerçekte birden çok
insanın bir başı yokmuş, çocuğunu muayeneye getiren bir annenin cümlesiymiş bu.
Bazı kadınların kendini eşleri yerine koyarak “bu sene tayin
isteyeceğim” veya “benim müdürle aram yok” cümlelerine alışkınız da bu “başımız
ağrıyor” cümlesi belki de bizim nesli en iyi anlatan bir cümle. Çocuğuyla
birlikte okul bitiren, sınavlara hazırlanan bizim nesil olanak bulsa oğluyla
birlikte askerlik yapacak kararlılıkta olduğu için çocuğunun başı ağrıyınca
kendisinin de ağrıdığını sanıyor.
Neslinin bütün özelliklerini taşıyan biri olarak ben de on sekiz yıllık
babalık hayatımda “başımız ağrıyor” demesem de elimden geldiğince sınavlara
hazırlandım, okula gittim. Hatta “oğlum sorarsa yanıtlayabileyim” diye kafama
doldurduğum bilgileri de ne yapacağımı bilemez haldeyim. Eski okul
kitaplarından kurtulmanın yolunu biliyoruz da işe yaramayan eski okul bilgilerini
ne yapacağız onu bilemiyoruz.
Hal böyleyken geçen okuduğum bir haberle yıkıldım, olmaz olsun benim
gibi bir baba. Efendim, eskiden İngiliz asilzadelerinin oğlu doğduğu zaman
uşaklar hemen yeni bir pipoyu içmeye başlarmış. Çocuk pipo içme yaşına gelince
de uşakların içtiği pipolar çocuğa verilirmiş. Bir pipo en az yirmi yılda
kıvama geldiğinden çocuk bu sayede en iyi pipoyu içmeye başlarmış. Bir babanın
en önemli görevlerinden biriymiş oğlunun içeceği pipoyu hazırlamak.
Bir başka habere göre ise İskoçya’da oğlu olan baba, oğlunun düğününde
içilecek viskiyi hazırlar fıçılara koyarmış. İyi bir viskinin en az yirmi yıl
fıçılarda dinlenmesi gerektiğinden davetliler çocuğun düğününde fıçılarda
eskimiş bu viskilerle ağırlanırmış.
Oysa bizim çocuk on sekiz yaşına geldi, ne bir gün içilmiş piposu
ne de düğününde ikram edilmek üzere fıçılarda bekleyen bir damla viskisi var.
Sevgili Oğlum, doğduğundan beri elimden geleni yapmaya çalışsam da maalesef
her geçen gün bir eksiğim ortaya çıkıyor. Senin için yapamadığım ve
yapamayacağım her şey için şimdiden affet beni!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder