Bazı kamu görevlileri, “bilgi ve görgülerini artırmak”
amacıyla yurt dışına gönderilirler. Genelde de Avrupa ülkeleri ve Kuzey Amerika’ya.
Zira bu görevliler bir eksiği tamamlamaya gittiklerinden,
arananı bulamayacakları Arap ülkeleri ve Afrika’ya gönderilmezdi doğal olarak.
Bizim 5 Arkadaş çıktığımız Balkan Turu da bu kapsamda bir
nevi “veri toplama” faaliyetiydi bizim için. Bilgimiz ve görgümüzü artırmış,
örnek alınabilecek birçok gözlemle dönmüştük seyahatten.(Kamu görevlilerinden farkımız,
bunu emekli olduktan sonra kendi paramızla yapıyor olmamızdı)
Evet, gezimiz sırasında birçok güzelliğe ve medeniyete tanık
olsak da onlarda gördüğümüz eksiklikler de oldu tabi ki. Bunlardan en önemlileri
taharet musluğu ve aşırı şeffaflık oldu.
Efendim, Belgrad’dayız. Otelimizde bize ayrılmış 3 odaya
2+2+1 şeklinde yerleşmiş durumdayız. Oda arkadaşım, girer girmez “ben çok
sıkıştım” diyerek banyoya daldığı için ben de Wi-fi şifresini girip yer
bildirimi yapmakla meşgulüm.
İşim bittikten sonra kafamı bir kaldırdım ki arkadaşımı
klozete tünemiş hacet gidermekle meşgul gördüm. Odanın köşesindeki banyonun bir
tarafında duvar ve kapı bulunurken diğer tarafı tamamen cam ve her şey meydanda.
Bir an arkadaşla göz göze geldik ve ikimiz birden “laynnn”
diye haykırdık. Arkadaşım davranmaya çalışsa da ben “sen işini bitir, ben
dışarıdayım” diyerek arkadaşın işi bitene dek koridorda bekledim.
Otele yerleşmiş, ödemeyi yapmışız ve de görevli “sabah
anahtarları resepsiyona bırakıp çıkabilirsiniz” diyerek ortadan kaybolmuş ve
bize yapılacak bir şey de (ayrı oda, başka otel vs.)kalmamış.
Gece, tuvaleti “erkek olmanın avantajı ile” kullandığımız
için sorun olmadı ancak sabah benim büyük aptes ve duş saatim geldi çattı.
Önce arkadaşın uyanmasını bekledim ki uyku sersemi gözü bir
yerlere kaymasın. Sonra arkadaşa (camın yanındaki yatakta yattığı için) camdan
dışarıya bakmasını ve asla kafasını çevirmemesini sıkı sıkı tembihleyerek
banyoya girdim. Bütün faaliyetlerim sırasında gözümü de üzerinden ayırmadım. O
da yarım saat kımıldamadan durdu.
İşimi bitirdikten sonra dışarıya çıktım ve o da benden sonra
duşunu aldı. Bu arada güzelim Belgrad şehri de “şeffaf banyo eziyeti” ile aklımıza yerleşti.
Taharet musluğunun eksikliği kesin olmakla birlikte şeffaf
banyo ile ilgili olumlu şeyler de düşünmeye çalıştım. Belki biz iki erkek
kaldığımız için eziyet olmuştu. Belki çiftler için balayı, romantizm ve fantezi
gibi avantajları olabilirdi şeffaf banyonun.
Yok, yine de ikna olmadım; kim sevdiğini sıçarken görmek
ister ki?