Fakültede “asgari ücret devletin çalışma hayatına
müdahalesidir” diye öğrenmiştik. Ancak müdahale öyle yasa çıkararak değil,
işgücü talebini artırarak yapılabilirdi aksi takdirde kayıt dışı çalışmaya
neden olurdu bu müdahale.
Bir süredir de et fiyatları ile ilgili benzer çabalar da bu
nedenle sonuçsuz kaldı. Zira fiyatlara müdahale ancak arzı artırarak mümkündür
ve bugün Et ve Süt Kurumunun piyasaya anlamda müdahale edeceği duyuruldu. Zaten
spekülatörlerin uzun zamandır yaptıkları da buydu tıpkı ucuzlayan domates ve
sütü dereye dökenler gibi.
Dikkatimi çeken ise serbest piyasacı liberallerin buna
sessiz kalmaları oldu. Tıpkı özelleştirmelerin ülkeye ne getirip ne götürdüğü
hususunda gösterdikleri sessizlik gibi.
Fazla detaya girmeyeceğim sadece geçen otobüs şoförlerinden
duyduğum bir olaya aktaracağım.
Efendim, Karadenize sefer yapan firmalardan biri, yine
Karadenizde bir şehrin otobüs terminalini işletmeye başlamış. İlk iş olarak da
terminale giren otobüslerin giriş ücretini 250-TL yapmış. Rayicin yaklaşık on
katı.
Rakiplerini bu şekilde bertaraf etmeyi amaçlıyor anlaşılan.
Bu durum ne kadar serbest piyasa ile bağdaşıyor bilmiyorum
ancak devletin elini çektiği bütün sektörlerde durum hemen hemen aynı. Elektrik
faturası olmayan haber bülteni kaldı mı?
Demem o ki, serbest piyasa o kadar da serbest değil. Fırsatı
eline geçirenin istediği gibi at oynatabildiği bir piyasa haline geldi ve her
sektörden vatandaşı feryat ettirecek uygulamalar peşpeşe geldi ve sonunda
devlet de müdahale etmek zorunda kaldı.
İlk müdahale et piyasasından başladı.
Devamı gelir mi?
Bekleyip göreceğiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder