Her akşam istemesek de seçime ilişkin haberleri yorumları izliyoruz. Konuşmalarda
liderlerin ve adayların kendini tanıtma yerine rakibi karalamaları, yerel projeler
yerine genel siyasi konular ağırlıkta.
Doğal olarak konuşmaların içeriği, şekli ve verdikleri mesajlar farklı.
Fakat dikkatimi çekti, bütün
konuşmacılar bir konuda hemfikir: sandık güvenliği.
-Sandığına sahip çık!
-Gerekirse yemeğe bile gitme, sandık orucu tut!
-Oy vermek önemli değil oyuna sahip çıkmak önemli!
Bu konuşmalar sayesinde, neredeyse seçim konuşmaları seçmene değil sandık
başındaki görevlilere yapılır hale geldi. Sandık başındaki görevliler dışında
bazı sivil toplum örgütleri de sadece sandık güvenliği için örgütlenme içine
girmişler.
Peki, ne demek bu: Sandık başındaki diğer görevlilere güvenme, onlar
her türlü hileyi yapabilirler sen uyanık ol” demek.
Normal şartlarda herkesin sandık başındaki görevi bellidir. Eğer bir
insanda biraz sorumluluk duygusu varsa fazladan uyarıya gerek yoktur. Partiler ve
Yüksek seçim kurulu, sandık başındaki görevlilerini eğiterek ve belli bir
disiplini sağlayarak seçimin şaibesiz ve problemsiz sonuçlanmasını
sağlayabilirler.
Ben şahsen her gün bütün parti sözcülerinin sandık görevlileri ile
ilgili güvensizlik içeren, diğer partileri” potansiyel oy hırsızı” gösteren
söylemlerini çok tehlikeli buluyorum. Toplumdaki ayrışmayı, güvensizliği
artırıcı ve yeni gerginlik yaratıcı buluyorum.
Umarım bu söylemler ve gergin geçen seçim kampanyası toplumu daha da
ayrıştırmaz ve seçim günü sandık başında “istenmeyen olayların” yaşanmasına
sebep olmaz.
Benden uyarması…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder