TRT Haber’de haberler bitti, ardından Reçetesiz Hayat
programı başladı. Programın başını kaçırdım ancak baktım incirden ve nardan
bahsediyor. Anladım ki bizim Aydın’da çekilmiş. 90 Yaşındaki nenem, incirin ve narın
yararından bahsetti. Ardından nenemim bahçesine geçildi. Nenem marulunu yiyip
bir yandan da “n'edi-batı len bu gız?” şeklinde bakarken sunucu hanım da roka,
kereviz gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerin yararlarından bahsetti.
İlk bölümde programı
çok beğendim ancak ayılmadım. Derken 90 yaşını aşmış bir başka hanımefendi daha
gösterildi. O da sağlıklı yaşam hakkında uzun uzun konuştu. Tam ben sağlıklı yaşam
konusunda bilinçlenmenin mutluluğunu yaşarken konuşmasındaki bir cümle beni
kendime getirdi:
-Rahmetli beyim de et sevmezdi. Hep sebze yer, sağlıklı
beslenirdik!
O an bende jeton düştü; demek bir saattir anlatılan
sağlıklı ve antioksidan beslenme şekli beyleri rahmetli ediyor, hanımları ise torunları
ile mutlu-mesut yaşatıyor.
Hemen bir bira açtım kendime. Bundan sonra da, yok yeşil
yapraklıymış, yok antioksidanmış ben anlamam arkadaş. Ben uyandım, diğer
erkekleri de uyarıyorum:
-Bütün sağlıklı yaşam programları ve formülleri bizi “rahmetli
beyim” statüsünden korumaya yetmiyor. Uyanalım, birleşelim ve istediğimiz gibi
yaşayalım. Bu sağlıklı yaşam formülleri bizi bozar arkadaş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder