Şimdi, bu anlatacağım şeyin bilimde de yeri var; “dışsal ekonomi” diye
okuduk biz bunu fakültede. Yani bazı işletmeler ya da faaliyetler amacı dışında
bazı dışsal faydalar da yaratır. Bu faydanın ekonomik kısmına da dışsal ekonomi
denir. Otobüs mola verdiği yere, rehber götürdüğü turistle bir halıcı dükkanına
dışsal fayda yaratır.
Kimi bunun bedelinin farkındadır ve tahsil eder, kimi ise ahlaki bulmaz
ve edilen duayı yeterli görür. Kiminin faydası ise bir bedel teşkil edemeyecek
kadar küçüktür, üzerinde konuşulmaya bile değmez.
Efendim, şehir dışında bir yerde kalıyoruz. Yemek yiyecek yer var fakat
haftada bir gün kapalı. O zaman da görevli arıyor bir pideciyi, ne istersek
getiriyorlar.
Görevli, aradığı yeri çok temiz ve servisi hızlı olduğu için tercih
ettiğini, istersek ya da memnun kalmazsak başka yerden de sipariş
verebileceğini söyledi. Ben de takıldım:
-Avantanı veriyorlar mı bari?
Görevli kızardı, biraz da bozuldu:
-Olur mu efendim öyle şey.
Benim takılmamı fazla ve önyargılı bulmuş olabilirsiniz. Böyle
konuların espri konusu bile yapılmaması gerektiğini de söyleyebilirsiniz,
haklısınız. Ne avantası olur ki iki pide söylemenin?
Tam bir hafta sonra görevli siparişimizi verdi. Normalde gelen siparişi
görevli karşılıyor, parasını veriyor
sonra da tabaklara koyarak getiriyordu. O gün görevli bizim yanımızda
olunca siparişleri getiren çocuk da bizim olduğumuz salona geldi. Bize birer pide ve ayran verdikten sonra elindeki ayranı görevliye uzattı:
Görevli şaşkınlıkla:
-Ben ayran istemedim.
-Olsun, patron gönderdi, bu da seninmiş!
Görevli şaşkınlıkla:
-Ben ayran istemedim.
-Olsun, patron gönderdi, bu da seninmiş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder