Sonunda seçimler bitti. Bir yandan koalisyon üzerine fikir jimnastiği
devam ederken diğer yandan da uzmanlar seçmenin oy verme davranışları üzerine
kafa yormaya başladılar. Ben de bu çalışmalara bir katkı yapayım dedim:
sövdüğüne oy vermek!
Nasıl oluyor derseniz, şöyle oluyor efendim: yıllar önce bir açılışa
gitmiştik. Oğlumuzu da verilecek konser sayesinde açılışa götürebilmiştik.
Fakat açılıştaki konuşmalar yaklaşan yerel seçimler nedeniyle uzayınca
oğlumuz sıkılmış ve hemen önümüzde oturan büyükşehir belediye başkanına küfür
etmiş, biz de yerin dibine geçmiştik.
Aradan yıllar geçti. Oğlumun küfrettiği başkan vefat etti ve bu sefer
oğlu ilçe belediye başkan adayı oldu. Partisini beğenmesem de ona oy vermeye
karar verdim.
Hayır, babası gibi onun da iyi bir belediye başkanı olacağına inandığımdan
değil. Madem oğlum babasına küfretmişti ben de oğluna oy vererek vefa borcumu
ödeyeyim düşüncesinden.
Hatta oğlumu da uyardım:
-Babasına küfrettin, bari oğluna oy ver de borcunu öde!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder