Bir şeyi yapmaya mecbur olmaktan nefret ederim.Fakat ne hikmetse, “demokrasi
seçenekler rejimi” olmasına rağmen, sürekli bir şeyler yapmaya zorlanıyorum.
Şimdiye kadar iki-üç liderin önüme koyduğu milletvekili ve belediye başkanı
adaylarına oy vermeye zorlandım. Şimdi de yine iki-üç kişinin önüme koyduğu
cumhurbaşkanı adaylarına oy vermeye zorlanıyorum.
Bana sorarsanız üçü de “Atatürk’ün koltuğu” saydığım cumhurbaşkanlığı
koltuğuna uygun değil. Fakat ne hikmetse, koskoca meclisten oy verebileceğim
bir aday çıkaracak 20 vekil çıkmadı.
“Şuna oy vermezsen buna yarar”, “oylar bölünür” gibi gerekçelerle oyumu
almazsınız. Eğer demokrasi gerçekten “seçenekler rejimi” ise oy verebileceğim
bir aday koymadığınız sürece bu benim seçimim değildir.
Ben bu işte yokum. Kendiniz çalın kendiniz oynayın…
İmza: Halk...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder