-Lütfen kapıyı arkadan kapatın!
Fakültede, ders anlatmakta olan hocamızın
bir arkadaşımıza söylediği laftı bu.
Önce bir şey anlamadım, zira kapı zaten
kapalıydı.
Kapatmak için önce açmak gerekiyordu.
Açınca ve arkadan kapatınca da kapatan
dışarıda kalacaktı.
Aaa, hoca arkadaşımızı sınıftan kovuyor ama
ne yüzünde bir kızgınlık ifadesi var ne de başka bir şey. Cümlesini söyleyip
derse devam etti çünkü.
Bu benim ömrümde gördüğüm en kibar kovma
şekliydi. Ve aldığım çok önemli bir hayat dersi. Demek dersi kaynatmaya çalışan
bir insanı, ona hakaret etmeden ve küçük düşürmeden sınıftan böyle kibarca kovmak
mümkündü.
Bir de bir şarkıdan öğrendiğim merhametli
bir kovma şekli var:
Kapı açık (sen zahmet etme),
Arkanı dön ve çık (geri geri gidersen hem kapıyı
görmezsin hem de ayağın takılır düşersin, ben düşmeni değil sadece gitmeni
istiyorum)
İstenmiyorsun artık (sebep belirtmeden kovmak
olmaz, bu da kovulmanın gerekçeli kararı)
Tabi ki kovulmanın böyle kibar ve zekice
olmayan ve çok sık kullanılan daha kısa anlatımlı olanları da var. Ancak bunun
şekli kovulanın elinde değildir. Kovanın bilgisine, zekasına, merhametine ve
terbiyesine kalmıştır ne şekilde kovulacağınız.
Benim görüşüm ise, herkes iyi bir vedayı
hak eder…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder